E-Max Kaplamaların Avantajları Nelerdir?
Bilgisayar destekli tasarım ve üretim sistemleriyle hazırlanan protezler kullanılarak tedavi kısa sürede tamamlanabilir. Doku uyumları çok daha yüksek sonuçlar elde edilebilir.
Tasarımların dijital ortamda saklanabilmesi sayesinde ihtiyaç duyulması durumunda yeniden kullanılabilir.
Kullanılan materyalin yüksek ışık geçirgenliği, kolayca cilalanabilmesi ve doğal renk seçenekleri sayesinde yüksek estetiğe sahip doğal görünümlü tedaviler yapılabilir.
Dişe gelen kuvvetlerin karşılanmasına ve orantılı olarak dağıtılmasına izin vererek sağlıklı diş dokularını korur.
Protezin diş eti kenarı dişin doğal çıkış profiline uygun olduğundan doğal diş görünümünü destekler.
Pürüzsüz cilalı yüzeyleri ve dokuya uyumlu materyali plak tutulumunun engellenmesine yardımcı olur. Rutin ağız hijyenine dikkat edilmesi durumunda diş eti dokularının sağlığının korunmasında kolaylık sağlar.
Pürüzsüz yüzeyi renkleşmelere engel olarak renk özelliklerinin uzun süre korunmasına yardımcı olur.
Çeşitli aşınma etkenlerine karşı yüksek dayanıklılık gösterdiğinden pürüzsüz cilalı yüzeyin etkileri uzun süre korunabilir.
İçeriğinde metal bir materyal bulundurmadığından metal alerjisi görülen kişilerde de güvenli olarak kullanılabilir.
Metal alt yapılar kullanılarak hazırlanan geleneksel diş protezlerinin neden olduğu mat ve karanlık görüntü E-max kaplamalarda gözlenmez. Bunun yanı sıra E-max kaplama uygulamalarının tercih edilmesiyle metal alt yapılı protezlerin diş etine yakın bölgede oluşturduğu gri yansıma problemleri de elimine edilmiş olur.
Yapısında boyutsal bir değişme gözlenmez ve bu sayede diş dokularında yeni bir hasar meydana gelmediği sürece protezle diş arasındaki uyumda bozulma olmaz.
Bu uygulamalarda tercih edilen özel protez yapıştırıcıları, e-max kaplamalarla dişin arasında kimyasal bir bağlantı oluşmasını sağlar ve ağız içerisinde çözünmeye uğramaz. Bu sayede restorasyonla doku arasında bir boşluk gelişme ihtimalini ortadan kaldırarak hazırlanan kalıcı diş protezinin bakımını kolaylaştırır.
E-Max Kaplamalar Hangi Durumlarda Uygulanamaz?
E-max kaplama materyalleri yüksek dayanımlara sahip olsa da dayanıklılık özelliklerinin belirli kısıtlılıkları vardır. Tek bir dişin tedavi edilmesi için yeterli bir dayanıklılık sağlayabilir ancak köprü uygulamalarında dişlere gelen fazla yüklerin karşılanması için gerekli olan dayanıklılığı karşılayamaz.
Bu durumda sağlıklı bir tedavi yapılması için daha dayanıklı bir materyalin tercih edilmesi gerekilir. Diş sıkma, gıcırdatma, tırnak yeme, kalem ısırma gibi parafonksiyonel alışkanlıklar dişlere gelen yükleri artırabilir. Çenelerdeki çeşitli iskeletsel problemler ise dişlere gelen yük dağılımının orantısının bozulmasına neden olabilir. Bu durumlarda dişlerin üzerine sürekli olarak yüksek düzeyde kuvvetler geldiğinden E-max kaplamalar kuvvetin karşılanması için yeterli olamayabilir.
E-Max Kaplamalar Uzun Ömürlü Olarak Kullanılabilir Mi?
E-max kaplamalar, klinik uygulamada özenli uygulama gerektiren tedavilerdir ve çalışma ortamının uygun olarak hazırlanması tedavinin ömrü için önemlidir. Bu duruma dikkat edilerek ağız içi koşulların uygun olduğu durumlarda hazırlandığında rutin bakımı sağlanırsa oldukça uzun ömürlü olarak kullanılabilir. Kaplamanın bakımı için ise rutin ağız hijyeninin sağlanması ve diş hekimi kontrolleri yeterli olur.
E-Max Materyalinin Kullanılabildiği Başka Diş Tedavileri Var Mıdır?
E-max materyali sıklıkla kaplama uygulamalarında kullanılsa da çeşitli alternatif restorasyon işlemlerinde de başarılı bir şekilde uygulanabilir. Dişlerin yalnızca ön bölgesinde aşındırma yapılan porselen lamine protezlerinde kullanılabilir. Laboratuar ortamında hazırlanan dolgu uygulamaları olarak bilinen inlay ve onlay dolgularda tercih edilebilir. Kanal tedavili olan dişlerde diş kökünden destek alarak yapılan endokron restorasyonlar da E-max materyalleriyle hazırlanabilir.